• izledim
    • izlemek istiyorum
  • youreads puanı (7.81)
oslo, 31. august - joachim trier
joachim trier'in varoluşçu felsefesini gözler önüne seren oslo, 31 ağustos, melankoli ve yalnızlık içerisinde hayatı yitip giden zeki, alımlı ve maddi gücü yerinde bir adam olan anders'in izinde bir film. şehir dışında bir uyuşturucu rehabilitasyonuna katılan anders, yakın zamanda bu sağlık merkezinden ayrılacak ve tekrar şehir hayatına geri dönecektir. şehre daha çabuk uyum sağlayabilmesi için iş görüşmesine gitmek üzere klinikten ayrılan anders, istim üzerinde geçen klinik yaşamından sonra şehrin başıboşluğunda gezmeye başlar ve uzun bir süredir görmediği insanlar ile buluşur. tüm gün ve gece boyunca geçmiş hatalarının hayaletleriyle umudun yardımı ile savaşmaya çalışır.


  1. filmi izledikten sonra bende uyanan tek his: bulantı. bu tamamen uyuşturucunun yol açtığı bir şey de değil ki. uyuşturucu batağından yeni çıkmış, 30'lu yaşlarına gelmiş, ailesiyle arası bozulmuş ve işsiz olan anders'in kendisi diyor hiçbir şey hissetmiyorum diye. peki ya akademisyen olan, iki çocuklu evli eski arkadaşı. onun da tek hissettiği şey bel ağrısı, hayatın akışına kaptırmış sadece kendini (çoğumuz gibi).

    bana kalırsa film başarılıydı, bence uyuşturucu sonuçlarını anlatan bir filmden ziyade, varoluşsal bunalımları anlatan bir filmdi özünde. ve bahsedildiği üzere cafe sahnesi görülmeye değer.